Tip 2 Diyabeti Yönetirken İnsanların Yaptıkları 5 BÜYÜK Hata

Tip 2 diyabetiniz varsa ve tedavi konusunda zorluk yaşıyorsanız bu sizin hatanız olmayabilir çünkü kimsenin sözünü etmediği 5 büyük hatanın farkında olmayabilirsiniz.

Konuyu daha iyi anlamak için aşağıdaki belirtileri inceleyin:

• Sebebi bilinmeyen yorgunluk, bitkinlik hali
• Kan şekeri seviyesinde günlük ani yükselişler
• Diyete bağlı kalmakta zorlanma 

Eğer bu belirtilerin biri veya birkaçı sizin için tanıdıksa, siz de sözünü ettiğimiz 5 hatadan bazılarını (ya da belki tamamını) yapıyor olabilirsiniz.

Tip 2 diyabetle yaşamak zorlayıcı olabilir ancak size iyi bir haberimiz var. Eğer bu 5 hatayı yapmaktan vazgeçerseniz, sağlığınızda gelişme kaydedebilirsiniz.

Bu yüzden, lütfen biraz zaman ayırın ve okumaya devam edin. Çünkü bu bilgiler, tip 2 diyabetli yönetmenize yardımcı olabilirler.

Hata 1: Geleneksel Beslenme Alışkanlıklarını Takip Etmek

Tip 2 diyabetiniz varsa muhtemelen gün içinde küçük porsiyonlarla sık sık beslenmeniz gerektiğini daha önce öğrenmişsinizdir. Bu tavsiyenin amacı kan şekeri seviyesinin sabit tutulmasıdır. Ne var ki bu taktik her bünye için işe yaramayabilir.

Birçok kişi bu yemek yeme stratejisi ile müthiş açlık krizlerinden muzdarip olduklarını söyler. Açlık krizleri de iştahınızın artmasına neden olur. Böyle bir durumda ise hem tip 2 diyabeti hem de psikolojik sorunları yönetmeniz gerekir. Konuyla ilgili tavsiye almak istediğinizde de karşınıza sadece genelleme şeklinde ipuçları çıkar. 

Açık olan şu ki, özel durumunuz için işe yarayacak bir beslenme planını izlemek sizin için her şeyden daha önemlidir. 

Bu noktada da karşınıza başka bir problem çıkar. Aradığınızda karşınıza çıkabilecek çok sayıda kötü oluşturulmuş tip 2 diyabet planı vardır. Tehlike ise, hangisinin işe yarayıp yaramayacağını ayırt etmenin kafa karıştırıcı olmasıdır.

İpucu 1: Sık sık açlık krizleri ile baş etmek zorunda kalıyor, iştahınızın arttığını hissediyorsanız, beslenme planınızın vücudunuz için pek de uygun olmadığının göstergesi kabul edilebilir. Bu sorunun en kolay çözümü, kişiye özel hazırlanmış bir diyet denemektir. Bu sayede daha akıllıca beslenebilir, açlık krizlerinden kaçınabilirsiniz.

Hata 2: Bütün “Beyaz Yiyecekleri” Kesmek

Pek çok sözde sağlık uzmanı, hastalara mümkün olduğunca fazla miktarda beyaz yiyeceği beslenme planlarından çıkarmaları gerektiğini söyler. 

Ne var ki, bu basit yaklaşım nadiren işe yarar. 

Makarna, ekmek, pirinç gibi besinler, dünyadaki tüm diyetlerin başlıca ürünleridir. Bu besinleri tamamen kesmek son derece zor olabilir çünkü çok yaygındırlar (ve lezzetli elbette).

Ancak hepsi bu da değil. Bu yiyecekleri yemeyi bırakan hastalar sıklıkla kan şekeri seviyelerinde herhangi bir iyileşme gözlemlemediklerini belirtmektedirler. 

Söz konusu diyabet olunca öğünlerinizdeki TOPLAM karbonhidrat miktarı önem kazanır.

İpucu 2: Diyetisyeninizle görüşerek başarılabilir günlük karbonhidrat hedefi oluşturmayı deneyin. Bu sayede, sevdiğiniz yiyecekleri yeme imkânınız olurken kan şekeri seviyenizi de dengede tutmuş olursunuz.

Hızlı arama listenizde profesyonel bir diyetisyen yok mu? Size evde kullanabileceğiniz bir alternatif sunmak istiyoruz: Klinio sizin için gereken her işlemi yapacak bir uygulama.

Hata 3: Yağ Alımını Kesmek

Hepimizin hayatında kaybetmek isteyeceği az da olsa yağ vardır elbette ancak yiyecekler söz konusu olduğunda, tüm yağlar “kötü” değildir. 

Aslında, sanılanın aksine, yağ tüketimi vücutlarımız için son derece önemlidir. Buradaki püf nokta, hangi yağları yememiz gerektiğini bilmekte yatar. 

“İyi yağlar” – avokado, yumurta, kabuklu yemişler ve balıkta bulunan sağlıklı yağlar – tip 2 diyabet ile mücadelede son derece olumlu rol oynayabilirler.

Sağlık ve zindelik uzmanı Dr. Kameron H. Wyatt’a göre, “Tüm makro besinler arasında en az diyet yağlarının insülin hormonunu uyardığını bilmemiz gerekiyor. Rafine edilmiş karbonhidratları doğal yağlarla değiştirmek insülini azaltmak açısından son derece etkili bir yöntemdir.”

İpucu 3: Diyetisyeninizden beslenme diyetinize daha fazla iyi yağ kaynağı eklemesini isteyin. Böylece vücudunuz daha sağlıklı hissedebilmek için gereken desteği almış olur.

Hata 4: Aşırı/Yanlış Egzersiz Yapmak

Egzersiz yapmak vücudumuzun sağlıklı ve formda kalabilmesi için mükemmel bir yoldur. Egzersiz yaparak, tansiyon, kolesterol ve kandaki glikoz seviyemizin sağlıklı düzeyde tutulmasına yardımcı oluruz ancak bunu yaparken son derece dikkatli olmamız gerekir. 

Tehlike; tip 2 diyabeti olan pek çok kişi yanlış egzersiz yapmasıdır. Bu da belirtilerin kötüleşmesine neden olabilir. 

Örneğin, Amerikan Egzersiz Konseyi, kandaki glikoz seviyesinin desilitrede 250 mg ve üzeri olduğu durumlarda egzersiz yapmaktan bütünüyle kaçınılması gerektiğini bildiriyor. 

Benzer şekilde, eğer glikoz seviyesi 100mg/dL değerinin altındaysa egzersiz yapmadan önce atıştırmalık bir şeyler yenmesi gerektiği tavsiye ediliyor. Egzersiz öncesi uygun atıştırmalıklara örnek olarak bir dilim fıstık ezmeli tost ekmeği veya yoğurt gösterilebilir.

Tip 2 diyabetle baş etmede egzersiz kullanımı için tavsiye edilen görüş, bir uzmanın rehberliğini takip etmektir.

Ancak çoğu diyetisyenin egzersiz konusunda uzman olmadığı ve çoğu antrenörün de tip 2 diyabet konusunda uzman olmadığını aklınızdan çıkarmayın.

İpucu 4: Egzersiz yapmak iyi bir alışkanlıktır ancak eğer yeni başlıyorsanız dikkatli olmakta fayda var. Egzersiz planını, Klinio gibi kapsamlı bir diyabetle başa çıkma programının parçası olarak, kademeli uygulamak çoğunlukla en iyi yoldur.

Hata 5: Kendi Başınıza Yapmak

Tip 2 diyabetinizin olduğunu duymak, kabul etmesi kolay olmayan bir durum olabilir. Çoğu insan, en iyisini bildiklerine inanarak ya da belirtilerle kendileri başa çıkabileceklerini düşünerek bu yolda yalnız yürümeyi dener.

Ne yazık ki bu başa çıkması kolay bir hastalık değildir. Ne de olsa, günümüzde kariyerlerini tip 2 diyabet hastaları üzerinde çalışmaya adamış sağlık profesyonellerinin olmasının bir sebebi var.

Muhtemelen kan şekeri seviyenizin düşük veya yüksek olmasından ve kalp hastalığı, sinir zedelenmesi gibi diyabetle ilişkili hastalıkların oluşmasından endişe ediyorsunuz.

İlk adım, tüm bunlarla tek başınıza mücadele etmek zorunda olmadığınızın farkına varmaktır. Neyse ki uygun destek sayesinde sadece belirtileri yönetmiş olmazsınız. Aynı zamanda daha uzun ve daha sağlıklı bir yaşam da sürebilirsiniz.

İpucu 5: Gerekenden daha fazla mücadele etmeyin! Tip 2 diyabet yönetimi karışık olabilir ancak kişiye özel rehberlik ve yardım sayesinde kendinizi daha iyi hissedebilirsiniz.

O Halde, Tip 2 Diyabetle Başa Çıkmanın (veya Onu Engellemenin) Başarıya Götüren Çözümü Nedir?

Tip 2 diyabetle başa çıkmak ve kilo vermek göze korkutucu görünebilir. Ama böyle olmak zorunda değil. 

Neyse ki, bilim ve teknoloji son yıllarda oldukça gelişti ve bizlere Klinio gibi kişiye özel sağlık araçları sunabilecek noktaya geldi.

Okumakta olduğunuz rehber boyunca bu uygulamadan birkaç kere söz ettik. Bunun oldukça iyi bir sebebi var. Uygulama ülke genelinde yüksek oranda kabul görmektedir. 

Uygulama, kendinizi sürekli aç ve sinirli hissetmenize neden olmayacak, dengeli, sağlıklı bir beslenme diyetine bağlı kalmayı mümkün ve basit hale getiriyor. 

Ayrıca, vücudunuzun hangi besinlere ihtiyaç duyduğunu ve bunları ne sıklıkla tüketmeniz gerektiğini anlamanıza yardımcı oluyor. 

Ayrıca, yaşam tarzınıza ve kişisel ihtiyaçlarınıza uygun olarak bir egzersiz planı oluşturmanızı da mümkün hale getiriyor.

Klinio uygulamasını deneyin. iOS veya Android cihazınıza indirmek son derece kolay. Birkaç basit soruyu cevapladıktan sonra takibi kolaydır. KAPSAMLI bir yönetim planı ve uygun bir diyet bulmanız mümkün hale gelecek.

Uzman diyetisyenler tarafından hazırlanmış olduğundan, sağlığınıza iyi gelmesi için güvenle hayatınıza dahil edebileceğiniz hem en iyi hem de en kolay yöntemdir. 

Aşağıdaki linki kullanarak bugünden başlayın ve uygulamayı kendiniz deneyin.

Kullananlar Klinio Hakkında Ne Düşünüyorlar…

Sağlık tavsiyesi için her zaman mutlaka bir sağlık uzmanı ile görüşün.